+90 535 786 02 65
dr_numan38@hotmail.com

Üreterosel ve Çift Toplayıcı Sistem

 
  • Böbrekten idrarı idrar kesesine genelde tek bir taşıyıcı idrar kanalı (üreter) ulaştırmaktadır. Çift toplayıcı sistem bir böbrekten iki üreterin mesaneye idrar taşıması durumudur. Bu üreterlerden biri böbreğin üst yarısında oluşturulan idrarı alırken, diğeri de alt kısımda üretilen idrarı mesaneye ulaştırırlar.
  • Genelde her iki üreterde mesaneye normal açılıyorsa her hangi bir sorun oluşturmazlar. Bazen üst kutbunun idrarını taşıyan üreteri erkek çocuklarında üretraya kız çocuklarında vajene veya üretraya açılabilmektedir ki bu duruma ektopik üreter denir. Bu durumda da bu üreter oldukça geniş bulunmaktadır. Bazen böbrek alt kutbunun idrarını taşıyan üreter mesaneye girdikten sonra çok kısa bir tünel oluşturarak içeri açılırlar ve bu da o üretere ve böbreğin kısmına reflü oluşmasına neden olmaktadırlar. Bazen de böbrek üst kutbunun idrarını taşıyan üreter mesane içinde bir baloncuk oluşturarak sonlanır ve buna da üreterosel adı verilir. Çoğunlukla bu baloncuk üreterin ucunda bir tıkanıklıktan kaynaklanır. Bu da üreterde genişlemeye neden olur.
 
  • Üreteroselin görülme oranı 500 kişide birdir. Kızlarda 5-6 kat daha fazla görülür. % 10 vakada çift taraflı olma ihtimali vardır. Eğer bir kişide üreterosel varsa %80 çift sistem üreter de vardır.
  • Eğer üreter genişlemişse veya üreterosel yeteri kadar büyük ise bebek anne karnında iken ultrason ile bu görüntü önemli bir ip ucudur. Ancak ister reflü yapan çift sistem olsun isterse de tıkanıklık yaratan üreterosel olsun genellikle hayatın ilk ayında ateşli idrar yolu enfeksiyonu nedeniyle hastaneye başvururlar. Enfeksiyonun belirtileri olarak da yan ağrısı, ateş, idrarda kanma gibi semptomlar olabilir.
 
  • Eğer böbrek üst kutbunun idrarını taşıyan üreter kızlarda mesaneye değil başka yere açılıyorsa sürekli idrar kaçırmaya neden olmaktadır.
 
  • Hem çift sistem hem de üreterosel için ilk başta ultrason en iyi görüntüleme yöntemidir. Çift sistem olup olmadığı, üreterosel olup olmadığı, üreter çapları gibi önemli bilgileri bize verir. Sonrasında böbrekteki fonksiyon kaybı için DMSA (sintigrafi) ve reflü olup olmadığını anlamak için de işeme sistografisi istenir. Bazen de kesin tanı için sistokopi (ince ışıklı kameralı bir boru) ile bakılması gerekebilmektedir.
 
  • Tedavinin şekli, tanı konduğu anda hastanın yaşına ve böbreğin etkilenen kısmının fonksiyonunun olup olmamasına ve vezikoüreteral reflünün mevcut olup olmadığına göre değişmektedir.
 
  • Çift sistem varsa ve her iki üreterde mesane açılıp, böbreğin alt kısmından gelen üretere reflü varsa ya sistoskopik olarak subüreterik enjeksiyonla ya da açık cerrahi ile bu kaçak önlenmeye çalışılmaktadır.
 
  • Çift sistem üreter olupda üst sistem üreteri mesane dışında bir yere açılıyorsa ve drene ettiği üst böbrek çalışıyorsa bu üreteri mesane içine almak gerekmektedir. Eğer böbreğin üst kısmı çalışmıyorsa böbreğin bu kısmı ve üreter çıkartılmalıdır.
 
  • Üreterosel varsa ve erken dönemde tanı konduysa sistoskop ile girilip bu baloncuğa bir giriş açılmalı ve idrarın drene olabilmesi sağlanmalıdır. Bundan sonraki işlemler reflünün olup olmadığına, mesane girişinde üreteroselin tıkanıklık yapıp yapmadığına ve böbreğin/üst böbreğin çalışıp çalışmadığına göre değişmektedir. Çoğunlukla bir veya birkaç ameliyat gerebilmektedir.