+90 535 786 02 65
dr_numan38@hotmail.com

Vezikoüreteral reflü (VUR)

 
  • Vezikoüreteral reflü (VUR) idrarın mesaneden (idrar kesesi) tekrar yukarı böbreklere geri kaçma durumudur. Reflü ismi ilk planda mideden yemek borusuna olan geri kaçışı akla getirse de, çocuk ürolojinin en sık karşılaşılan hastalıklarından biri olan vezikoüreteral reflü’de idrarın mesaneden üreter olarak adlandırılan kanallarla böbreklere geri kaçışına verilen isimdir. Normalde işeme sırasında idrarın tek yönlü olarak mesaneden dışarı doğru atılmasını sağlayan mekanizmalar mevcuttur. Bu mekanizmaların bozukluklarında işeme sırasında idrarın bir kısmı böbreklere doğru kaçar ve en sık bulgusu tekrar eden ateşli idrar yolu enfeksiyonlarıdır.
  • Vezikoüreteral reflü’nün toplumda görülme sıklığı %1’dir. Görülme sıklığı yaş küçüldükçe artar. Bebeklerde altta yatan sebeplerden dolayı erkeklerde daha fazla görülürken, oyun yaş grubunda kızlarda daha fazladır. İdrar yolu enfeksiyonu tanısı alan çocuklarda VUR oranı %30-50 arasındadır. Bu yüzden idrar yolu enfeksiyonu olan çocukları muhakkak araştırılmalıdır.
  • Vezikoüreteral reflü, anne karnındaki bebeklerde yapılan ultrason ile böbrek büyümesi (hidronefroz) ve sık tekrar eden idrar yolları enfeksiyonu ile belirti vermektedir.
  • Tanı, işeme sistoüretrografisi (VSUG) denilen işeme filmi ile konur. Mesaneye takılan ince bir kateter yardımı ile mesaneye radyo-opak madde verilir ve bu sıvı mesaneye dolarken, sonrasında çocuk işerken görüntüler alınır. Opak maddenin nereye kadar çıktığı görülerek hem reflü tanısı konur hem de reflünün derecesi saptanır. Reflü saptandıktan sonra da DMSA denilen sintigrafik çalışma ile böbreklerin ne kadar hasar gördüğü tespit edilmelidir.
 
  • Vezikoüreteral reflü tedavisinde hastanın yaşı, VUR’un derecesi, böbrek hasarının olup- olmadığı, işeme bozukluğu olup- olmadığı, ailenin sosyokültürel durumu gibi birçok faktör göz önünde bulundurulur. Özellikle düşük dereceli reflülerin yaşamın ilk yıllarında kendiliğinden geçtiğini bilinmektedir.
 
  • Böbrek hasarına sebep olmamış hafif dereceli vezikoüreteral reflünün tedavisinde enfeksiyondan korumak için devamlı koruyucu antibiyotik tedavisi verilir. Bu tedavide amaç idrar yolu enfeksiyonunu engellemektir. Bunu için verilen koruyucu antibiyotik gece yatmadan tek doz şeklinde kullanılır. Oldukça düşük dozda verilen bu antibiyotiğin hiçbir zararı yoktur. Eğer işeme bozukluğu söz konusu ise mesane rehabilitasyonu ile işeme eğitimi verilmelidir.
 
  • Koruyucu antibiyotiğe veya altta yatan sebebin düzeltilmesine rağmen reflü devam ediyorsa, idrar yolu enfeksiyonuna neden oluyorsa bu durumda beklemeyip, cerrahi müdahale yapılması gerekir.
 
  • Cerrahi olarak düşük dereceli reflülerde sistoskopik düzeltme ile kaçak olan idrar kanalı ağzının özel dolgu maddesi ile doldurulup kaçağın önlenmesi amaçlanır. Günübirlik yapılan kısa bir cerrahi işlemdir. Başarı oranı reflü derecesine göre değişir. Düşük derecelilerde % 80-85, büyük dereceli reflülerde % 50 oranındadır. Birkaç kez tekrarlanabilir.
 
  • Yüksek dereceli veya endoskopik yöntemlerle başarı sağlanamayan reflülerde açık ve laparoskopik/robotik yöntemler tercih edilir. Amaç mesane duvarı içindeki idrar kanalı tünelinin boyunun uzatılmasıdır. Farklı yöntemler olsa da başarı oranı % 95’dir. Genellikle çocukların hastanede kalış süreleri 3-5 gündür.